Yazar : Yasin Karaman
Editör : Eren Yiğitoğlu
5 Ekim tarihinde Suriye’de Esad sonrası ilk seçim olarak Halk Meclisi yapılmıştı ve güvenlik önlemleri nedeniyle üç kentte seçim yapılmamıştı. Seçimlerin ardından Halep kentinde yaşanan çatışmalar ve çatışmaların ardından Şam yönetimi ile SDG arasında anlaşmaya varılmıştı.
Bu gelişmelerin üzerinden çok geçmeden 8 Ekim tarihinde ise Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şaybani Türkiye’ye bir çalışma ziyareti gerçekleştirdi. Bu ziyaretin hemen üstüne 10 Ekim tarihinde Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin de ülkemize ziyarette bulundu. Bu ziyaretlerin ardından 12 Ekim 2025 tarihinde ise Türkiye ve Suriye’nin devlet temsilcileri bir araya gelerek Türkiye ile Suriye arasında, güvenlik alanındaki iş birliği ve güncel gelişmelerin ele alınacağı bir toplantı düzenledi.
Toplantıda yer alan isimler: Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'ın yanı sıra Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Suriye Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra ve Suriye İstihbarat Başkanı Hüseyin es-Selam oldu.
Toplantının ardından Fidan, sosyal medya hesaplarında yapmış olduğu paylaşımının bir kısmında “Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunarak güvenliğinin tam anlamıyla temin edilmesi için atılabilecek ortak adımları ele aldık. Somut planlamalarımızı kapsamlı ve ayrıntılı şekilde değerlendirdik.” İfadesini kullanarak paylaşımını “Suriye’nin güvenliğini, Türkiye’nin güvenliğinden ayrı görmüyoruz. Bu yolda, Suriyeli kardeşlerimize her türlü desteği vermeye devam edeceğiz.” Cümlesi ile tamamladı.
BBC’nin yapmış olduğu habere göre de SDG lideri Mazlum Abdi, Fransız AFP haber ajansına verdiği demeçte SDG güçlerinin Şam Ordusu'na entegrasyonu ile ilgili Suriye hükümeti ile anlaştıklarını söyledi.
Bir geçiş dönemi yaşayan Suriye için Türkiye’nin öncelikleri, Suriye’de barışın kapsayıcı şekilde tesis edilmesi toplumun bütün kesimini kapsaması ve en önemlisi Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanması olmaktadır. Suriye Şam Yönetimi içinde bu durum böyle gözükmektedir.
SDG güçlerinin Şam Ordusuna entegrasyonu 2025 yıl sonuna kadar gerçekleşmesi planlanmakta. Ancak SDG’nin kendi iç yapısı incelendiğinde kendi önceliklerini dikkate aldıklarında kendilerini silahsızlandırarak Şam Ordusu’na katılımlarını nasıl sağlayacağı sorusu ortaya çıkmaktadır.
Bu soru Türk camiası tarafından da bir hayli sorulmaktadır. Ki bunun cevaplarına önümüzdeki süreçte hepbirlikte şahit olacağız.